Chernobyl Dizisi Hakkında Bilinmeyenler

chernobly poster

Çernobil faciasını konu alan dizinin en sıkı takipçileri arasında Türkiye’deki izleyiciler yer alıyor. 26 Nisan 1986‘da Ukrayna ve Belarus sınırındaki Çernobil nükleer santralinin patlaması, Türkiye’nin de içinde bulunduğu büyük çaplı bir alanı etkiledi. Patlamanın ardından ilk 36 saatte yetkililerin elle tutulur bir çözüm ortaya sunmamasının ötesinde, o dönemlerin Sovyetler Birliği bilgiyi yabancı ülkelerden de saklamak istedi. Ancak radyoaktif bulutların İsveç ve hatta Norveç’e kadar uzaması, Amerika’nın uydu görüntüleri derken hızla yayılan radyasyonu gizlemenin bir yolu yoktu. O dönemlerde yetişkin olanlar, olayın Türkiye yansımasını da hayli iyi hatırlıyor. Bu sebeple bu dizi aslında bazı açıklanmamış noktaları Türkiye’deki izleyici için de açıklığa kavuşturuyor.

Chernobyl dizisi gerçekle ne kadar orantılı

26 Nisan 1986’da Çernobil nükleer santralinde yaşanan patlama ve onu izleyen süreci ekranlara taşıyan Chernobyl dizisi hemen her yaştan izleyicinin beğenisini kazanmış durumda. 1986 baharında henüz çocuk olanlardan yetişkinlere ya da hiç doğmamış olanlara kadar uzanan izleyici zincirinde, o dönem yaşananları tüm çarpıcılığıyla ekranlara taşıyan dizi tarihi olayın trajedisini de hatırlatıyor. Farklı nesillerin olayın iç yüzünü görmesini sağlayan dizi ise elbette akıllarda şu soruyu sorduruyor: Gerçeğe ne kadar sadık? Bildiğiniz gibi tarihi olaylar belgesel değil de dizi şeklinde ele alındığında zaman zaman kurgusal veya daha da dramatik eklemeler yapılabiliyor. Ancak Chernobyl yaratıcıları bu yola sapmamış gibi görünüyor. Dizinin yönetmeni John Renck ve senarist Craig Mazin, bu konudaki titizliklerini izleyicilerle paylaştı. Renck ve Mazin aslında hayli tanınan iki isim. Renck, Breaking Bad ve Walking Dead gibi iki çok popüler dizide bazı bölümleri yönetmiş bir yönetmen. Mazin ise Hangover ve Scary Movie gibi daha komedik tonlu yapımlardan hatırlayabileceğimiz isim. İkiliyi buluşturan bu trajedi ise kurguya yer vermeden kendini anlatmayı başarmış.

Dizinin Senaristi

Diziyi yazan Craig Mazin’in kariyerinde dram türünden ziyade komedi filmleri var. Amerikalı senaristin Hangover 2 ve 3, Kimlik Hırsızı gibi komedi filmlerinde imzası var.

Dizi Müzikleri

Müzisyen ve besteci Hildur Guðnadóttir orijinal ve gerçekçi bir fon müziği oluşturmak için Litvanya’daki bir nükleer santrale gönderildi. Dizinin orijinal müziklerinde o bölgedeki doğal seslerden ilham alındı.

Usta aktris Emily Watson’ın canlandırdığı Uluna Khomyuk dizinin tek kurgusal karakteri. Khomyuk Çernobil Felaketi için çalışan bilim insanlarını temsil ediyor.

Nükleer santrale sadece 2 km uzaklıkta olan Pripyat kenti 1986 yılında bırakıldığı gibi duruyor. Sovyet yetkilileri tahliyeden önce bölge halkına sadece önemli eşyaları almalarını söyledikleri için insanlarda o dönem Pripyat’a geri dönme umudu vardı.

Çernobil‘deki insanlara tahliye edilirken santralin tamir edileceği bu yüzden şehirlerinden birkaç hafta uzak kalacakları söylenmişti. Oyunculardan kendi doğal aksanlarını bozmamaları istendi. Buna rağmen radyodaki anonslar, telefon aramaları, duyurularda ve yazılarda gerçekçilik oluşması için Rusça kullanıldı.

HBO‘da yayınlanan her bölüm öncesi dizi hakkında bir podcast yayınlanıyor. Bu podcast yayınlarında dizinin yaratıcısı Craig Mazin dizi hakkında ilginç bilgiler verip dizi hakkındaki soruları cevaplıyor.

Meşhur süt sağma sahnesindeki kadının konuştuğu Rusça cümleler bilerek çevrilmemiş. Yapımcıya göre izleyici atmosferden kadının ne dediğini anlamış.

Dizinin birçok sahnesi Litvanya’da Ignalina Nükleer Santrali’nde çekildi. Bu santral Sovyet döneminde Çernobil’in kardeş santraliydi. Bu yüzden pek çok sahne gerçek bir nükleer kontrol odasında çekildi.

Chernobyl dizisinin çekimleri ise 16 hafta sürdü.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık